Kadın ve erkek dünyalıdır.

Benzer sebeplerden dolayı ilişkilerim bitiyor. Kaderimde yalnız kalmaktan korkuyorum. İçinden çıkılmaz bir ilişkinin içindeyim ve nasıl ayrılacağımı bilmiyorum. Bir ilişki istiyorum ama kimse tanışamıyorum.

Çoğu zaman danışanlar yukarıdaki bahsettiğim gibi farklı tip ilişki problemleriyle terapiye başvururlar. Terapiye başvurmadan önce, bu tarz problemlerinden arkadaşlarına bahsetmiş olabilirler. Arkadaşlar ise kendi ilişki hikayelerinden örnekler vererek tavsiyede bulunurlar. Fakat bu tavsiyeler kısa ömürlüdür ve aslında yararsızdır. Çünkü detaylara baktığınızda fark edeceksiniz ki, arkadaşınız ya kendi deneyimi üzerinden örnekler vererek sizin yanınızda olmaya çalışır, ya da kendi yapmayı tercih edeceği yolları size tavsiye eder. Yani her verdiği tavsiye kendi hikayesini ve dinamiğini anlatıyordur size.

Önemli olan sizin kendi gerçeğinizi aktif olarak aramanız ve bulmanızdır. Bu anlamaya çalışma yolculuğunda danışanlardan deneyimlediğim genel bir tablo var. “Kadınlar şöyledir.” veya “Erkekler böyledir.” şeklinde farklı çemberlerin içine koyma ihtiyacı duyuluyor. Bunun sebebi, ilişkide neden tökezlendiği sorusunun cevabını belirsiz bırakmaktansa genelleyici çemberler oluşturmak çok daha rahatlatıcı geliyor kişiye.

Burada atladığımız önemli bir nokta var. İlişki, iki kişinin iletişim kurmasıyla başlıyor.  Bu ilişkinin kalitesi konuşmanın açıklığı ile bağlantılı oluyor. Eğer zihninizde oluşturduğunuz kadın veya erkek çember filtresiyle dinliyorsanız, otomatik olarak karşınızdaki kişiyi anlamaya çalışmanın önüne geçersiniz. Ve ilişki yolunda gitmediğinde bilinçsizce mağduriyet fantazileri zihinde dönüp dolaşmaya başlar. Yani “Erkek/kadınlar genelde böyle olduğu için bu ilişki başlamadan bitti/yürümedi.”

Terapi yolculuğunda ilişki dinamiklerinizi çözdüğünüzde artık bilinçsizce mağdur rolünü üstlenmeyi bırakabilirsiniz. Böylece, hayatınızdaki insanlarla daha gerçek sohbetler yaratmak, birbirinizi keşfetmek ve birbirini tanıma sürecindeki belirsizliğe katlanma noktasında çok daha özgür hissedebilmek mümkün.

Facebook
Twitter
Telegram
WhatsApp
Email
Print